3
Yorum
12
Beğeni
0,0
Puan
1919
Okunma

Sokaklar ihanetken sevdamız paslı, kında
Soluk soluğa sövdük geceden çok terliydik
Siyah ve uzun saçlı bir hüzün akşamında
Ay ışığı altında ne kadarda kirliydik
Utanır ahde vefa başı eğik gezmekten
İçimde çırılçıplak çocuk uyuklar usta
Usandım yastığımdan düşler temizlemekten
Ben susarım kendime O hep sayıklar usta
Aşk fahişe rahminde kimliğini bırakır
Gözlerimi unuttum sanırım kaf dağında
Gözyaşıma yağmurlar bağlamaz artık nasır
Son sigaram yorgun bir anka’nın dudağında
Ar etme hakikatten elinde kağıt kalem
Yaşamını kaybetmiş tebessümü yaz usta
Taburemi tekmele ölüm görsün bu alem
Celladımla baş başa nefesim enkaz usta
Teşekkürler dört mevsim, teşekkürler zemheri
Bıyığı terlemeden toprağa düşen cemre
Asık suratlı yağmur, bulutun alın teri
Ve sen kahpe ayrılık, itaatkâr her emr’e
İşte ben gidiyorum alçak sesli adım’la
Buğulu gözler gibi galiba hür’üm usta
Bir tek O’nu tembihle seslenmesin ad’ımla
Fısıltı duysam bile sanki üşürüm usta
uytun .........