0
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1055
Okunma

Ey doktor…
Hangi yarama baksan
Yüreğimde dinmeyen sızıyı aralasan
Solmuş umutlarıma bir bir
Yeniden bir neşter vursan
Hazan olan sinemi gün yüzüne çıkartsan,
Şevk ve ümidin kollarına bıraksan
Sual
Ediyorsun
Anlat bakalım
Derdini diye bekliyorsun
Beden gözelerinle seyrediyorsun,
Nesnellik adına direniyorsun
Bir kalbin var neden ihmal ediyorsun,
Perdelenmiş gözlerini hiç düşünmüyorsun
Aşk
Nedir bilir misin?
Ruhi bir nasip olduğuna
İtibar eder misin?
Kalbin inşirah ve haşyetle mümbit
Bir hale geldiğine ne söylersin
Sevdası olmayan yüreklere
Nasıl nazar edersin, hep
Neşterler mi müdahale edersin
İlim,
Merakın şubesidir
Kalbin aklı ve basireti,
Hassasiyetle muteberdir
Azim, kul olabilmek
İçin lütfedilen zindeliktir,
Nefsi temayüz için değildir
Hiçlik sıfatı
Varlık içinde ki tefekkürdür,
Her amel ve ibadette
O’nun rızasına nail olmak içindir
Gözlerime bak doktor
Ne gördüğünü
Ve hissettiğini durma söyle
Hangi sezginin sesi var,
Nasıl bir hicranın yarası
Sineme zerk eder zarar
Kalbimin hüzün kaleleri artık
Çok sağlam ey dinmeyen efkâr,
Hekim keşfedemez yar
İçimde ki
Firkati sual et doktor
Nasıl bir sevdanın dinmeyen
Hasreti kalbimi yorar
Bu aşka, ne akıl, ne düş çare yar,
Hülyalar ruhuma eza bahşediyor yar
Ruhumun hicran damlaları
Bin hüzün içinde yağıyor yar,
Her sukutum artık bir nar
Gözyaşlarım dinmiyor
Nasıl bir afak ki yüreğime
Serinlik vaat etmiyor
Düşünceler bir bir kâğıt parçası
Gibi ateşle kül olup sessizce sönüyor
Hüzün ve hicran hem dem
Ruhum ve kalbimin müdavimi oluyor,
Hekim kime söylüyor
Mustafa Cilasun