9
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1071
Okunma

ne çok severdin bana oyuncaklar almayı
tanırdın sen içimde ki çocuğu...
o beyaz peluş tavşan hala odamı süslüyor
o bile ihtiyarladı biliyor musun?
ne çok severdik,
yağmurlu günlerde dolaşmayı...
sağdan soldan geçenlere su sıçratıp
çocukça eğlenceler yaratırdık...
arabanın silecekleri yetişmemişti
bir keresinde damlacıkları silmeye...
sarayburnunda çay içtiğimiz gün
o şiddetli İstanbul yağmurunda...
radyoda Nilüfer çalıyordu...
hatırlıyor musun?
"hani verdiğin sözler, hani ellerin nerde"
bizim şarkımız olsun demiştik...
nerden bilecektik yıllar sonra
bu şarkıyla kahrolacağımızı...
şimdi ne zaman duysam
aynı burukluk içimden süzülüyor...
hep aynı günün güzelliğini
ve ayrılığın acısını duyuyorum hala...
seni düşününce en çok bir gün geliyor aklıma
o gün evimin önüne gelmiş
bana telefon etmiştin pencereye çık diye...
heyecanla koşup bakmıştım sokağa
onlarca oyuncakla elinde bir demet çiçek
sen duruyordun karşımda...
bir çocuk kadar mutluydum
o kadar şımartılmış...
rüya gibi bir aşktı yaşadığımız
bir rüya kadar kısa sürdü bu yüzden...
Türk Filmlerinde ki kötü adam
bizide bulmuştu...
çekip aldı seni benden...
giderken son bakışın çıkmaz aklımdan
böyle vedalaşmamıştır hiç kimse...
sizin oraların töresi büyük şehirde bile bulmuştu bizi...
benim anlayışıma sığmasa bile,
kabullendim o anlamsız gidişini...
bizden aşkımızı çaldılar
sana uygun bir gelin buldular
mutsuz bir damat oldun
ama geri kalan herkes halinden memnundu
şimdi mesut musun bilmiyorum...
onca zamandan sonra
nasıl yaşıyorsun?
çocukların olmuştur sanırım
belki aklına geliyorumdur zaman zaman
bak şimdi Nilüfer yine radyoda
eğer sende dinliyorsan
aklındayım muhtemelen...
"kim derdi ki seninle birgün ayrılacağız"
aşk eski bir yalan,
unutulsada yaşananlar
adı aşka karışan, unutulmuyor...
dinle bak hala bizim için söylüyor...
(hani verdiğin sözler
hani ellerin nerde
hani huzur bulduğum
deniz gözlerin nerde
hani sen hep benimdin
şimdi nerdesin, nerde...)
Sibel