10
Yorum
8
Beğeni
5,0
Puan
1614
Okunma

Düşünüyoruz,açılmamış sandıklar duruyor önlerimizde
Kararsızlıklarımız ekşi ekşi siniyor zamana
Ellerimiz donuyor buzlu dubleleri tutarken
Otel odasına sürükleyecek mavi dalgayı beklemekte gözlerimiz
İtalik harflerle dolu seslerin kanatıyor yalnızlığımı
Darmadağın oluyorum deli dolu toslayışlarımdan
Geceye dalıyor Anka gibi nefesim
Bilmediğim mağaralara gidip gelmekten yorgun düşüyor sesim
Zemberek boşalıyor aniden,sütliman oluyor her şey
Toplamaya çalışıyorum ortalığa saçılan melankolileri
Bir kır çiçeğini koklayınca,bir kuşu kanadından okşayınca
Anlıyorum değişebildiğini insanın,gençleşebildiğini örneğin
Her kayboluşunda kumsallar büyüyor ,kuruyor yüreğimdeki vaha
Uykularımda dikiliyorsun sönmüş deniz fenerleri gibi.
Hangi serin seherde olursam olayım
Sen olmayınca rengi kaçıyor soluduğum –di’li geçmiş zamanların
dörtağustosikibinonüç
Necdet ARSLAN
5.0
100% (10)