5
Yorum
10
Beğeni
0,0
Puan
1349
Okunma
kahretsin
ben hep eski bir şeyi severdim
vakit şimdi oldu mu
yetişemezdim asla
kapı kilitlerine sıkışan parmaklarım kanayınca
kentlere
delilere
aşka
delilerin kurduğu kentlerdeki aşklara
kentlerde deliren aşıklara
soyunan şiirler
önce kelimelerini sıyırır kollarından
ay ışığında
yetişemezdim Emperyal Oteli’nden kaçıp
kan ter içinde
gece trenleriye uzaklaşıp
intihar hasretinde
en fazla, neyse eski bir şey sevdiğim
omuzlarına oradan kaldırıma dökülen
kırıklarını toplardım
kahretsin, eminim pazartesiyse günlerden
ben sevmek için pazarı anardım
Not: edebiyat dergilerinin kapısını aşındırmak, çoğunlukla geri çevrilip vazgeçmemek için sitede yazmaya uzun bir ara... (okumaya devam)