Ben ağladım sular yükseldi,
Belki kurtulacaktı gemi
Semaya başımı kaldırınca
Gözler perdenin arkasında.
El açıp yalvardığım
Cümle cümle yakardığım
Yalnız seni dilediğim
O sessiz sessiz dilimdeki duam
Aminlere karıştı Kayıp Gül’ üm.
Bu aşk yolındaki davam.

Sen ki;
Damlada bir derya idin;
Ne oldu halin söyler misin.
Benim gözde ve güzide
Bal köpüklü cennetimsin.
Hiçbir sevdam da yoktu;
Ta ki gönle düşene dek
Yolcu yolunda mı gerek.
Bu da bizim bestemiz olsun,
Çalınsın maviliğinde göğün
Düştük bir kara sevdaya
Çelikten kalpler ki
Taş basmıştı yokluğunda.

Hani çehresine hayran kaldığım
Sesini işitip te varamadığım
Neredesin;ne zaman geleceksin
Gömleğini yırtan geldi;
Sanki;
Herkes birden Yusuf kesildi
Solsan, zulüm kokar
Züleyha’ nın o en tatlı
En masum sinesinde şimdi.

Yaşın ne önemi var,
Ha olmuş otuz sekiz
İncitenler seni; sıyrılmış aşktan
Vazgeçmiş elindeki deryadan
Maviliğin yolculuğunda
Talipkarım Kayıp Gül’ üm
Ufku geniş gönlüne,
Baki bir hayata yeni baştan.

Ayın gümüş parıltısı
Yansımış Kayıp Gül’ e
Vakit şimdi dolacak
Kum saatinde.
Kader bize de gülmüş
Ege’lerin incisinde.
Her hata yeni bir başlangıç
Tekrar etmez yeniden
Ver kokunu Kayıp Gül’ üm
Kaybolsun ruhum aşkından
Ve benimle sende
Kaybolur musun
Aşkımdan.


Siirin Vezni : Mef’ûlü / mefâ’îlün / mef’ûlü / fe’ûlün
Murat AYDIN
28 Temmuz 2013-Bursa