7
Yorum
3
Beğeni
5,0
Puan
2253
Okunma

Bir Mahkûmun Kaleminden
Bir mahkûmum gözünüzde biliyorum
Ne çektim bilemezsiniz dört duvar arasında
Hasta düşerken, darda kalırken
Sadece sen geldin aklıma
ve
Gözlerim yaşlı
Unutmadım unutamam sevdiklerimi
Vazgeçmedim yaşam penceresinden
Ellerim nasırlı, parmaklarım incecik
ve
Kemiklerim titrerken vücudumda tir tir
Hayal ederdim yorgan altında olanları
Ben vazifemi yapamadım biliyorum
Bir elin, bir ayağın olmam gerekirdi belki
Gözüm görmüyor sanma anne
Her zaman olduğu gibi
Sana hasretim yine
Al yanaklı, çilekeş oğuldum bir zamanlar
Yıkılmış sanıyorlar hayallerimi
Ben yaşadığım sürece unutmadım
Unutamam da
Hayal kurma endişem dahi yok artık
Bir mahkûmun kaleminden sana sesleniyorum
Belli neden ağladığın
Saklama boşuna
Ben sana senin gibi olamadım
Belki de ondandır
Ağlayışın
Sakın ola
Benden bekleme artık zaferleri mi?
Ben çırpınırken dört duvar arasında
Sana sesleniyorum
Anne
Siz var olduğunuzu sanıyorsunuz
Oysa ben varlığınızın yokluğundayım
Özledim hayal kurduğum özlemlerimi, yaptıklarımı
Zannetmeyin ki uzağım size
Aklım başımda
Her zaman olduğundan da fazla
Yaşa be yaşa!
Bir mahkûmun kaleminden sesleniyorum size
Anla artık duygularımı, yıkma sebepsiz
Ben
Sana sesleniyorum sevdiğim
Saklamam boşuna gözyaşlarını
Anlatma olanları s
Sormadım zaten sana
Duy artık sesimi
Çünkü
Ben sana
Bir mahkûmun kaleminden sesleniyorum
Duygularıma yenik düştüm an be an
Umut dolu,
Asık suratlı
ve
Perişan hallerime sesleniyorum
Yapmadım senin yaptıklarını
Bıkmadım seni/sizi düşünmekten
Umurunuzda olmasam da
Yinede size sesleniyorum
Bir mahkûmun kaleminden
//Ali KUTAY//
Paylaşımın Yeni Adresi
5.0
100% (9)