14
Yorum
11
Beğeni
5,0
Puan
1454
Okunma
Senin; o bakışların, yolları tarıyorken
Hani bir damla düşse, sebebi benim derim
Vuslatı düşünerek yarını yaşıyorken
Sabır derim kızıl gül, kaderim der giderim
Hasretin rüzgarları dolaşır aylak aylak
Tecrüben var kızıl gül hani değilsin çaylak
Aklıma sen düşersin nerde görsem bir yaylak
Gönül mabetlerinde, sana dua ederim
Bulutlara değen o, tutarım ellerini
Kırmızı, ak boyadım saçının tellerini
Kıratımla tükettim Ötüken yollarını
Kızıl elma, Turan’a, ben canımı adarım
Umutlar Turan olsun tanrı dağ’a yürüsün
Yüce dağın başını “üç hilalim” bürüsün
Kızıl Gülüm bu yolda sende gönül er’i sin
Bak gözlerin parladı, sen oldun iftiharım
Aklın tenhalarına, hapsolur mu sevgili
Ben sana pervaneyim evrenin kızıl gülü
Benimle bir sevdayı yaşasan dolu dolu
Kızıl gülün dalında kalmasın ah-ı zarım
Yüreğimi odlara, gör bak, yakarım dersin
Benle mutlu değilsen, Allah muradın versin
Kızıl sarmaşık gibi, seni mutluluk sarsın
Biliyorsun kızıl gül, ben ise, senle varım
Elbette olmalıdır, seven yürekte vefa
Acı, çile olsa da, mutlaka gelir sefa
Bak Lüzumsuz ne diyor,dinler misin son defa
Giderim ben çölüme, ömrümce de küserim
Sadık DAĞDEVİREN
Aşık LÜZUMSUZ
KÖRLENDİM GİTTİM
Âşık arkadaşlar, sizi arıyon,
Denizli’de yalnız, körlendim gittim,
Söyleşip, dertleşecek başka aşık yok,
Hâl bilmez elinde, horlandım gittim.
Rastlamadım, muhabbetin demine,
Burda geçen, Mastikayla, Emine,
Kimi okey oynar, kimi domine,
Aldım sazımı da, fırlandım gittim.
Hüdaî, Gül Ahmet halimi bilse,
Çobanoğlu, Şeref, Reyhanî olsa,
Hepsi bir gün bana, misafir gelse,
Ali Taş, o zaman gürlendim gittim.”
Âşık Ali Taş, 2.Şubat.1943 tarihinde Dinar ilçesinin Bademli köyünde doğdu. Babası, köyün sevilen sayılan kişilerinden, Afşar Yörüklerinden Hayvancılık ve Çiftçilikle geçinen, Mehmet Ağa, Annesi Sarı keçili Yörüklerinden Zeynep hanımdır.
“Atalarının bundan 200 sene evvel, Adana’nın Kadirli ilçesinden göçerek Bademli köyüne yerleştiğini” işittiğim Ali Taş, Âşık Hüdai’nin teşvikleriyle girdiği 1971 yılındaki geleneksel Konya Aşıklar Bayramı yarışmasında 80 Âşık arasında “Türkü dalı” ikincilik ödülü ile birlikte “Dadaloğlu” özel ödülünden sonra, 1 başarı, 1 derece, 5 özel, 4 ikincilik, 4 Birincilik, 1 yılın Ozanı, 1 Üstün hizmet ve 1 Dünya ikinciliği ödüllerini ve bu arada 7 şilt sahibi olmayı başarmış değerli bir ozanımızdır.
Ali Taş’ın kendisine özgü bir tavır, bir ses tonu olması, dinleyenlerini adeta büyülemesi bir ekol yarattığının kanıtıdır. Yemeklerden en çok tarhana çorbasını seven, bulgur pilavını yufka ekmek içine dürüm yaparak yiyen Ozan Ali Taş, kazandığı derecelerden ve hakkıyla elde ettiği ödüllerinden sonra “Dünyalar benim oldu. Bundan sonra çok eser vereceğim. Coştum gayri.” derdi. Ozanımız, 47 yıllık ömründe 9 plâk yapmış, 5 bant doldurmuş, deyişleri ve şiirleri çeşitli kitap, dergi, gazete ve Antolojilerde yayınlanmıştır.
Âşık Nuri Ali Taş’ı 4. Şubat. 1991 Pazar günü, karlı-buzlu, fırtınalı, soğuk bir Denizli gecesinde saat 24.00 de ani bir kalp krizi ile kaybettik. Şiirlerinde “En son varılacak yer” olarak işaret ettiği “Allah’a” kavuşmakla bu fani dünyadan göçüp gitti.
Ali Taş ustaya, nazira yazdım
Usta karşısında zorlandım gittim
Ustaları saymış şöyle bir süzdüm
Saygıdan, kızardım arlandım gittim
Oyıllar ben henüz çömezdim aşık
Sen olaydın keşke sazıma beşik
Söyleseydik senle, koşmayla, koşuk
Saçlar beyazlaştı kırlandım gittim
Ölümünden sonra yad ettik seni
Çobanoğlu, Şeref geldiler hani
Sadece sazlarda sen oldun konu
Hayran hayran bakıp turlandım gittim
Ozan Nihat şimdi koşar yollarda
Bir çok türkün söyleniyor dillerde
Nağmeler yükselir paslı tellerde
Aşıklık yolunda terlendim gittim
Çıkınca meydana dururdun yaman
Cevabın hazırdı verirdin hemen
Bir çok aşığada dedirttin aman
Sözünden feyz alıp sırlandım gittim
Vatan sevdasıyla, aşkla dolmuştun
Türkülerin ile coşup gülmüştün
Sen ki sevenlere ışık olmuştun
Aydınlandım şükür ferlendim gittim
Ne yazık sen gibi dönmüyor giden
Sebehi Hâk’tandır sorulmaz neden
Lüzumsuz diyor ki,sizden sonra ben
Aşık edasıyla korlandım gittim
Sadık DAĞDEVİREN
Aşık LÜZUMSUZ
5.0
100% (11)