Yılları eskitip peşinden koştum
“Paşa gönlün bilir” benden bu kadar
Geçilmeyen dağı çölleri aştım
“Paşa gönlün bilir” benden bu kadar

Masum isteklere satır biledin
Bir buseye bile bakarız dedin
Ha bugün ha yarın hep öteledin
Paşa gönlün bilir, benden bu kadar

Dilimledin ömrü vurdun nacağı
Küllendi tütmüyor gönül ocağı
Gırtlağa dayandı isyan bıçağı
Paşa gönlün bilir, benden bu kadar

Korkutup sindirdi sesinin tonu
Kaçınılmaz kıldı böyle bir sonu
Vurdum kara kilit kapandı konu
Paşa gönlün bilir, benden bu kadar

Seninle tanıdım onca kazığı
Tecrübe ettirdin bunca zikzağı
Tuzağına düşüp çektirmem ağı
Paşa gönlün bilir, benden bu kadar

İçi boş senaryon, anlamsız kurgun
Kaskatı kesildi, hislerim durgun
Canıma tak etti yediğim vurgun
Paşa gönlün bilir, benden bu kadar

Bırak beni bana nefes alayım
Gömülüp derdime yanıp kalayım
Çekilip köşeme kendim bulayım
Paşa gönlün bilir, benden bu kadar

IŞIK aşikârı, edemem ki sır
Duyguların cemi bağladı nasır
Mengenede canım sanki bir asır
Paşa gönlün bilir, benden bu kadar


Azimet IŞIK 26.06.2013 Saat.10.04 KUMBABA ŞİLE İSTANBUL

satır; et ve kemik kesmeye yarayan ağır ve kalınca bir bıçak türü

Nacak; sapı kısa, küçük odun baltası.

Bilemek; kesici araçları keskin bir duruma getirmek, keskinleştirmek. Güçlendirmek, etkisini artırmak, kamçılamak

Kaderde ki cenderem, tekerime taş koydun
Sende rahmet ararken, tenimden teni soydun
Şükredip duruyorken, öbür gözümü oydun
Makbere döndü şehrim, saçta ayağa uydun
Paşa gönlün bilir, benden bu kadar...............Gülsen Tunçkal

SABRINDA BİR SONU VARDIR BİLESİN
SEVDİĞİMDEN BERİ BANA ÇİLE’SİN
GÖNLÜN KİMİ İSTİYORSA ONU DİLESİN
PAŞA GÖNLÜN BİLİR BENDEN BU KADAR...gelmeyenvuslat