3
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
890
Okunma
beni senden ayıramayanlara........
soba üstü kestane mevsiminde
üşüşürken başıma acele
gece vardiyasına kalmış düşünce
tam ben diyecektim, sustum
öf demiş olabilir diye birisi
sustu lepistes yavruları
seni dinlettim
direnen yanlarını koparan adamları birde
birde valsa kalkan kolunun kırgınlığını tarihe
seni benden ayıran herşey biraz daha doğurgan
kadınların eli maşalı zamanlarında
devrilirken üzerime sobadaki ibrik
elinin sakarıyla kadın işine karışma dediler
bir takım kadınlar susuyordu
çocuklarının doktor olacağından emin
kışları soba yakıp, yazları kaytarıyordu
bir takım ise haykırıyordu
papağan kıvamında ki çok seslilik emperyalist
locanın camından bakıyordu eline maşayı veren adamlar
dinazor fosili kadar büyük sırıtıyordu
seni benden ayıran herşey güya hümanist
dalların en çıplak anlarında
dallamaların arasından geçiyordu trenler
ağacın belinden düşerken pantolon
kemerini çalan hep aynı yalan
seni durmadan birliğe çağırıyordu
ahmet mehmedi vuruyordu şakağından
birlikte oluyor, birlikte ölüyorduk vietnam dolusu
kadınlar bu işi iyi biliyordu
ya susuyor, ya susturuyordu
seni benden ayıran herşeyi dallamalar biliyordu
denizin karaya saldırdığı zamanlarda
arıburnuna da gelmişlerdi
oysa deniz karayı dövsede geri çekiliyordu
tarih bile kekelerken bu dramatik fırsatta
onlar tüm sanatları seviyorlardı
ödül yumağında ki kedileri bir görsen
seni vatan eden ahenktedir tırnakları diye
mışıl mışıl uyurken lepistes yavruları
masal sandıkları açılıyordu nereye hece gömsem
seni benden ayıran herşey geceye sığınıyordu
rüzgarı sevmediğin zamanlardan bahsediyorum
ocak yıkılırken şubatın üstüne donsuz
eteği açılırken hülyanın
gardını oyalayan güçsüz habersiz kokuttuğundan
dediler hiç bir yalan yaman değildir, katıldık
bildiler, hiç bir vatan aman değil anadolun kadar
maskeleri düştü birer birer, gitmediler
süt ısıtırken anneler,yinelediler
zafer güldüğünde değil öldüğünde kazananındır
öyle ise kefensiz her gen bir nefer
seni benden ayıran herşeyin sonu keder
soba üstü kestane mevsiminde
sevdiğimin dizinde
uyuklarken
gözlerim beni dinlemedi diye
şaha kalmış aslanları terbiye ediyordum
elimde kırbaç yerine kalem
dilimde savaş yerine özlem
lepistesin yavrularına türkçe düşünmeyi öğretiyordum
dedi ki birtanem;
uyumalısın artık
of çekmek istedim, sustum
sıra vardır şimdi onların bankalarında
amblemlerinde zeytin dalı
çift başlı kartalları
hortlasa karl marksları
tutar kulağından öttürürdük doğruları
hani elimdeki nasırları toplayıp kale yapsam
seni benden ayıran herşey olur yalan.......
bu yüzden dizden daha yakınsın bana
bu yüzden adın vatan
Ali Aydoğdu