Ben susmuşsam artık, haddini bilsin aşıklar
Gökteki yıldızlardan; sor benim aşkımı.

Atsanızda zindana; pare pare olmuş sinem
Geçmişin hayallerinde; sor benim aşkımı.

Kalkan olmak için sana; salıverdim mürekkebi
Mürekkep balıklarından; sor benim aşkımı.

Metruk yaşam benimkisi yokluğun hasadında
Sessiz gözyaşlarımdan; sor benim aşkımı.

Kuluçka hali gibi titredim hep ardından
Çatlayan Küheylanlardan; sor benim aşkımı.

Dua dua yalvarırken kalkmadı baş secdeden
Seccademle cevşenimden; sor benim aşkımı.

Zemheri soğuklar da neymiş, var ise sevdan
Kayadaki kardelenden; sor benim aşkımı.

Granit gibiydi kalbin, zor girmiştim yüreğine
Dilbeste halimden; sor benim aşkımı.

Çınar gibi devleşti gövdesinde bu muhabbet
Çoraklaşmış topraktan; sor benim aşkımı.

Hendekleri aşmışım serlevha olmuş adım
Güle meftun bülbülden; sor benim aşkımı.

Kapılar sürmelidir, bu çırpınışda nedir derken
Kapıların tokmağından; sor benim aşkımı.

Asr-ı saadet gibiydin, nam ve nişan da yoktu
Çöldeki bedevilerden; sor benim aşkımı.

Hep engel ve mesafe, nedendir söylesene
Aşkın kıtmirinden; sor benim aşkımı.

Kayıp bir Gül’ sün amma; yakınlığın uzak bana
Sensizliğin garibinden; sor benim aşkımı.


Siirin Vezni : Mefâ’îlün / mefâ’îlün / mefâ’îlün / mefâ’îlün


Şiir: Murat AYDIN
20 Temmuz 2013 Saat: 00.20