0
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
1110
Okunma
Güneş batmak üzereydi sabah sessizliği gibi bir
sessizlik kaplamıştı ortalığı kafamdaki şu düşüncelerden
kalbimdeki şu sonsuz sevgiden başka hiç bir şey yoktu belkide
Sanırım her şey anlamlı gelmeye başlamıştı
düşüncelerime, kalbime
Gerçek olan ama sadece gerçek ve edepli olan şeyi yaşamak
istiyordum. Ruhuma işleyen şu gerçeği atamazdım ,atmakta
istemiyordum zaten.Bu gerçeğin sonunda aciz olduğumu,
korktuğumu bir o kadar da sevindiğimi kalbimin huzur bulduğunu
biliyordum
Haksızlık olmayacaktı
Unutulma olmayacaktı
Sadece gerçekler olacaktı ,umursamadığımız gerçekler
Güneşe bakıp, rüzgarı hissedip, nefes aldığım, özgürce
dolaştığım şu hayatta hücrede gibi yaşattıran gerçekleri
görmeyen gözlerimdi, benim elimdeydi, nefsime zulmeden bendim
gözümün önündeki gerçekleri görmek bana düşüyordu, önümüzdeki
gerçekleri
Nefsimi dinlemiyordum dinlememeye çalışıyordum sadece
gerçek olan şeyleri görmeye ,bulmaya dahası o gerçekleri
yaşamaya çalışıyordum.İlk rükuda gördüm gerçekleri sonra
secdede alnım yerdeyken kalbim göklerdeydi, huzurdaydı
bekliyordum görmeye,hissetmeye devam ediyordum
Şu iki şeyi merak ediyordum önümüzde duran gerçeği
elimizi uzatıp alabileceğimiz gerçeği almamak nefsimizin
oyunu muydu yoksa kendi kendimize yaptığımız zulüm mü ?
Evet ben gerçekleri gördüm ,anladım deyip o nimetlerden
faydalanmamak sanırım kendimize yaptığımız zulüm olur. Hem de
çok ağır bir zulüm şu yağmur gibi yağan rahmetten faydalanmamak
bir damlasından tatmamak zulüm olur
Öyle bir günden korkarım ki gerçeği ve rahmeti o gün anlayanlar
nefsine zulmedenler, kim bilir belki de bizde...
5.0
100% (1)