26
Yorum
2
Beğeni
0,0
Puan
3458
Okunma

Ah bu sevda yok mu, inan düşürür
Bazen yola, bazen kuyuya hocam
Üşütür, titretir, bazen pişirir
Bazen sertçe vurur kıyıya hocam
Bazen bulut olur üstüne yağar
Bazen oburlaşır acıyla doyar
Bazen pembeleri karaya boyar
Döndürür rengini koyuya hocam
Rotasını çizer baş alır gider
Bazen çok tatlıdır bazen de keder
Acımaz her türlü eziyet eder
Gündüze, geceye, uykuya hocam
Sürükler peşinden dağ taş tanımaz
Her mevsim kavurur yaz kış tanımaz
Akraba, arkadaş, yoldaş tanımaz
Küstürür amcaya, dayıya hocam
Hâla çözemedim nasıl bir şeydir
Kimine genç yaşta kefen giydirir
Düşmanına bile boyun eğdirir
Kapkara bir kâbus, bir rüya hocam
Yine de sevda’ya düşmek isterim
İçinde eriyip pişmek isterim
Zehir olsa tatmak, içmek isterim
Aha yazıyorum buraya hocam...
Hilmi Yazgı
Almanya / 10.10.2006
Değerli büyüğüm, üstadım
Şemsettin Dervişoğlu`nun ADINA SEVDA DEDIM
şiirinden esinlenerek sevdayı kendi kalemimden anlatmak istedim.
Hocama saygılarımla