İşten çıktım
sokaktayım.
Üstüm başım biber gazı.
Sokakta toma- akrep.
Sokakta ambulans sesleri.
Sokakta yürümek yasak...
Sokaktayım.
Gece ölüm
ve kan kokuyor.
Yaralı bir kartal olmuş yüreğim.
Uy anam , anam
Haziranda ölmek zor...
Ne anlar acılardan
güzel haziran?
Biber gazı apsülleri
döner durur yanıbaşımda...
Çalışmışım saatlerce.
Okumuşum yıllarca.
Acıkmışım
yorulup, susamışım.
Soruları çalmış hırsızlar.
Bunu yeme şunu ye
bunu içme şunu iç demişler.
Kaç çocuk yapacağıma karışılmış.
Nasıl doğuracağıma bile karışmış patron.
Sıkmışım dişlerimi
vurmuşum kendimi sokağa
dilimde acı bir türkü...
Sesime ses eklenmiş
ayyaş, demişler.
Beş olmuşuz - çapulcu
on olmuşuz - marjinâl,
bin olmuşuz - düzen düşmanı
denmiş...
Sokaklar biber gazı
Sokakta toma - akrep.
Sokakta ambulans sesleri
Sokaklar gaz kapsülü
Sokakta insan ölüsü...
Koca bir sofradır benim ülkem.
Yetmişi milletin aşçılık edip
tümünü seçkinlerin yediği...
Acıyı bal eyleriz biz.
Tuza banıp yeriz ekmeğimizi.
Yel, der
unutmaya çalışırız ağrılarımızı.
Hırsızdan bekçi tutar
bekçiye bekçi ararız.
Satılsak da satmayız.
Ama
Güneşimizi sattılar şimdi.
suyumuzu
havamızı sattılar.
Yer altını sattılar
Ve hatta
-kemiklerine basarak kanıyla alanların-
toprağımızı sattılar...
Hani bağrımıza bağrımıza esen yel?
Hani kuşlar, börtü - böcek?
Nerde yağmur sonrası
duyduğumuz toprak korkusu?
Neden biber gazı kokuyor?
Uy anam anam
Haziranda ölmek zor...
Mehmet Ayvalıtaş mı çaldı
sınavlardaki soruları?
Abdullah Cömert mi yarattı
bunca işsizliği?
Ethem Sarısülük mü kurdu
Deniz Feneri’ni?
Mustafa Sarı mı yakaladı
ülkemin tüm haramilerini?...
Asmak neyi kurtarır?
Plastik palmiyeleriniz yeter mi
AVM lerini yeşillendirmeye?
Bıraktık şimdi kendimizi marşlara
alkışlara.
Teslim ettik umutlarımızı GEZİ PARKI na...
Bizler yaşam işçisiyiz.
Sokaklar toma akrap
Sokaklar
biber gazı kokuyor.
Uy anam, anam
Haziranda ölmek zor.
(Hasan Hüseyin ustaya saygıyla)