8
Yorum
5
Beğeni
5,0
Puan
1459
Okunma

Şiirin Hikayesi Duyarlı kalem saygıdeğer sn.Melahat ÇETİNKAYA’nın ve Gamze YAĞMUR ’UN yorumudur.Kendilerine şükranlarımı sunarım.KUL FİGANİ
Şiir Yürekli
Ülkemiz kızlarının kanayan yarasına parmak basan bu duyarlı yüreği ve şiiri kutluyorum öncelikle .
Sonrasıysa ;
Türkiye’de her geçen gün iç acıtan bir şekilde çocuk gelinlerin sayısı artıyor, son açıklanan rakam ise ürpertici boyutlarda.
"181.000"ve utanç verici .
Bu rakam ülkede üniversiteye hazırlanması gereken daha lise sıralarında test kitapları ile boğuşması gereken kızların, sınava değil çocuğa hazırlandığını gösteriyor.
18 yaşından küçük kızlarını evlendirmek için mahkemeye açılan davalarda önceki yıla göre 94,2’lik bir artış var.
18 yaşında kabul edip ona kendini yönetecek insanları seçme yetkisini veren hukuk düzeni nasıl oluyor da birey olmadığını kabul ederek evliliğe müsade ediyor?
Bölgelerinde her Milletvekili’nin öncelikle çocuk gelinlerin sayısını çıkartmalı daha sonra bölgelerinin şartları gözönüne alınarak çözüm önerilerini hükümetin gerekli kurumlarına sunmalı ve bu olayın takipçisi olmalı.
Tabi belkide bunu yapmak bazı Milletvekillerine ters gelebilir çünkü onlar evlendiklerinde de hanımları belki 18 yaşını daha doldurmuş değildi.
İnsanlar özgürleşmeli diyebilen herkesin bu evlilik prangasına daha fazla çocuğu kaptırmamak için mücadele etmesi gerekli.
GamzeYAĞMUR
Bez bebek oyuncak henüz elinde
Karalı kuşağı çocuk belinde
Salya sümük yaşı gamze selinde
Poşu taktı köre, kul oldu sabı
Gelin kondu adı yavru pumaya
Anne dedi evde büyük kumaya
Gün perşembe koca yundu cumaya
Peşi aktı püre, zül oldu sabı
Yedi kıtalık bir şiir aslında buda bir tür ağıt...Her kıtaı ayrı ayrı yoruma açık.
GAMZE YAĞMUR;
Küçük kızlar kendi istedikleri için evlenmiyor.Alan aile razıi, vEREN KIZIN ANA BABASI ONLAR RAZI Bu alış verişin birde bedeli var kAÇ BÜYÜK BAŞ HAYVAN YADA YÜKLÜ MİKTARDA PARA...EVLİLİĞİ OYUN SANAN ÇOCUK ,GELİNLİĞİ BAYRAM LIK GİBİ GİYEN SABİ, Onun için yeni bir oyun OYUNUN BAŞ ROLÜNÜ ALMIŞ BİR KURBAN...
Çocukken anne olmak! Yada olmadan gözlerini yummak .İSTERDİMKİ BU YAZI TÜRKİYEDEKİ BÜYÜK BAŞLARINDA DİKKATİNİ ÇEKSİN İNAN ELLERİM TİTRİYOR...
NE YAZACAĞIMIDA ŞAŞIRDIM SENİ KALPTEN KUTLUYORUM KANAYAN VE HEP KANAYACAK OLAN YARAYA PARMAK BASTIĞIN ,BÖYLE BÜYÜK BİR DERDİMİZ VAR UYANIN DEDİĞİN İÇİN YÜREĞİNİ ALKIŞLIYORUM...
DİLERİM BU YAZI İLGİLİLERE KADAR ULAŞIR.SAYGILAR HOCAM.
Sana derim sana parmak imzalı
Dem vurmaktı sere, ful doldu kabı
Kundaktan yar seçtin azdın azalı
Nâşı çaktı yere pul oldu sabî
Dede gerdek girmez tüysüz toruna
Çocuk gelin m’olur yandı koruna
Biri çare bulsun köklü soruna
Başı yaktı töre, kül oldu sabî
Bez bebek oyuncak henüz elinde
Karalı kuşağı çocuk belinde
Salya sümük yaşı gamze selinde
Poşu taktı köre, kul oldu sabî
Gelin kondu adı yavru pumaya
Anne dedi evde büyük kumaya
Gün perşembe koca yundu cumaya
Peşi aktı püre, zül oldu sabî
Üç yıl sonra karnı burnunda gebe
Çağırdılar köyden cahil bir ebe
Yumdu gözlerini anneyle bebe
Kaşı yıktı küre, öl oldu sabî
Yaşasaydı çocuk kundak belerdi
Oğlum oldu diye biraz gülerdi
Makuz talihini kısmen delerdi
Şaşı baktı süre, yel oldu sabî
Bu nasıl çıbandır nasıl bir siğil
Kır cahil kalemi ilime eğil
Kul Figani der ki bu kader değil
Dişi sıktı pir’e del oldu sabî
KUL FİGANİ (Erdem GÜMÜŞ)
AMASYA
19.03.2013
5.0
100% (6)