Şimdi sende başka biri olacaksın
Yağmurun tenine dediğinde...
Kalbin başkası için atacak iste mesende...
Sende herkes gibi olacaksın...

Dudaklarında benden sadece bir ıslaklık kalacak
Sonra başka birisi...
Gözlerinde beden yaşlar kalacak
Çukura yuvarlanacaksın iste mesende...

İste mesende salağı oynayacaksın oyununda....
Son satırın hep boş kalacak
Sol yanında...
Nedensiz yere ağlayıp nedensiz yere güleceksin...

En çok sevdiğin yıldız hiç sevmediğin olacak
En çok güldüğün anlar
En acımasız anlar olacak...
İste mesende oyuncak olacaksın...

Bulut olacaksın
Bir şehre barda dan boşalırcasına yağacaksın
Ama en çok onu ıslatmak isteyeceksin
Göz yaşlarında boğulsun diye...

A.S.B

Gitmeler o kadarda önemli değil aslında
Ardından yağmurlar yağmalı
Tüm coğrafi şartları zorlamalı...
Kalbin durmalı vücudunda
Kelimelerin kıyafetsiz kaldığı an olmalı
Koca şehrin gözleri ağlamalı
Gitmelerin o kadarda önemi yok aslında
Seni mezara sokmadığı zaman...
A.S.B

Senden geçerken soruyorum kendime
Nedir bu yağmur diye...
Denizlerim kıyıya vururken
Kuşlarım konacak dal bulamazken
Bulut senden bir parçayken
Yabancı geliyordu...

Sana yazarken soruyorum kendime
Nedir bu diye...
Kalemin elime batışını
Mürekkeplerin kan oluşunu
Sözlerimin hançer olup
Kalbime saplanışını unutur muyum?...

Kendimi hasrete vururken
Atıyorum kendimi o hasretin çukuruna
Bulut ağlamaya hasretken
Ben sana ölüyordum...

Hasret senden bana kalan bir hançer
Bulut senden bana kalan bir yağmur...
Ve şimdi yeniden başlıyorum
Bulut olmaya...
A.S.B

Aşkımı dokuyorum aşk tezgâhında...
Sevdamı döküyorum dert dergâhıma...
Husumet yalnızlıklar yolumu keserken
Mutluluğu arıyorum aşk tezgâhında...

Yalnızlığımın bekçisidir soğuk duvarlar
Kalbimim gibi şuursuz
Nefesim beni çukura yuvarlar...
İçim cam duvar...

Kalbim benim cam kırıkları
O cam ya seni keser
Yâda seni bana katar...
A.S.B

Yalnızlığım koynumda yatan bir yılan
Sen yerine....

Gökyüzü gözlerim
Senin gözlerinin yerine...

Yağmurlar inci tanesi
Senli sözcüklerimin arasında...

Yürüyorum durup bakıyorum ardıma
Gülüyorum birden ağlamaya başlıyorum
Yazıyorum mürekkeplerim dağılıyor
Yalnızlığım koynumda yatan bir yılan...

Şimdi ardından yazım sonbahar oldu
Tek tek dökülüyor yapraklarım...
Sayfalarımda sarardı...
Yalnızlığım koynumda yatan bir yılan
Sen yerine...
A.S.B

Zamanı saymayı bıraktım
Yelkovanı kovalamayı da
Dünyanın kaç renk olduğunu anlamayı da
Sen gittiğinden beri...

Kar tanesinin neden bu kadar beyaz olduğunu
Havanın neden bu kadar narin olduğunu
Güneşin neden bu kadar parlak olduğunu
Sen gözlerime bakınca anladım
Aşk çok geçken
Zaman çok gençken
Söylemek için geçken
Ağlamak için çokken
Seni sevmek için çok erken
A.S.B

Hatırla ama
Bu baharın aşka hazır olduğunu
Giderken hatırla
Ama...

Ayrılık rüzgârına dost olduğunda
Sevgimizin rüzgârını hatırla
Ama...

Zamanı unutturan sözlerin
Üstünü çizdiğini
Hatırla
Ama...

Şimdi sen gidiyorsun ya
Gök yüzü sen olacak
Yağmur sen diye ağlayacak
Yer yüzü senin yüzün olacak
Hatırla ama...

Hangi toprak gübresiz büyüte bilir fidanını
Hangi gübre fidan sız dura bilir
Hatırla ama...
Giderken söndürdüğün fidanları...

Hazır bu bahar
Bahaneyle açmaya
Bir bendenden girmeye...
Hatırla ama...
A.S.B