1
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1076
Okunma

Yar…
Biliyorum,
Uçsuz bucaksız
Bir serabın mahkûmuyum
Kör kuyuların sancısıyım,
Issız sokakların efkârıyım,
Neden şimdi ben böyle firaktayım
Ne
Hasretin
Naat’ı sinemi yakar,
Ne vuslatın şadı
Ruhumda umutlarım da şaha kalkar
Peki,
O vakit
Niye hülyalar
Zihnime akar, yalnızlık
Bir yelkenli misali dalgaları anbean aralar
Kalbim
Ruhun didarında
Anlamlaşan ulvi nazardır
Aklım
Ve izanım idrakimle
Bedelleşen hicrandır,
İradem hakikat için yalvarandır
Zafiyetler
Neden yalandır,
Bu kadar sancı niye sinemde
Cenge davet eden sancılar acı yaşatır
Hevesler
Neden gün yüzüne
Hasret kalan tortulardır,
Vicdanım ne zaman aşka aday olacaktır
Yangınlar
Var içimde, haşyetiyle
İzmihlal nefesime korkular erişir
Kalbime,
Merak etmek hangi vecdin
Saikiyle, fikretmek mi ilm-i fakirlikle
Camiler yapılıyor,
Vakti saatinde ezanlar
Davet için okunuyor peki,
Cemaatteki tefrika niçin nihayet bulmuyor
Ne oldu
Sadakatli gönüllere
Rızkın taksiminde bin bir
Şüphe mi var düşüncesi hangi nedensizliğe
Adetler
Değişti, töreler
Telakkilere kurban mı gitti
Devlet-i âliye de
Neler değişti, vatandaş olmak,
Milli birliğimize ve dirliğimize hücum etti
Kuvvetin banisi
Neden kalplerden feragat etti, hangi
Nasipsiz ruhlar vicdanları tarumar etti
Artık
Sessizlik ve sükûnet
Hanelere mi meyletti, muhabbeti
Varlığa ihale eden nefsanîlik yetti
Gözyaşları
Çare sunmuyor artık,
Nerde yanıldık, neden fütursuz
Bir şekilde sekilerliğe daldık, şek
Ve şüphe içinde aymazlığı ne yaptık
Kahkaha atmak
İçin çareler mi aradık, tefekkür
Etmeyi ilimsiz yaptık, taklide yakınlaştık
Hani
Nefesin müddetine inanmıştık,
Lebbeyk, Allahümme Lebbeyk, La şerike
Demeyi ne sandık, akıl ve irfandan uzaklaştık
Mustafa Cilasun