KAYBOLAN KAPI NUMARALARI


Titreşimli dalgalar bir rüzgar gibi uğulduyordu şimdi oralarda
yer kabuğu kırılırken üzerinde ne varsa silkeleyip atarken sırtında

kulak asmayanlar yüzünden çürük binalar eziyordu o güzel canları
kopuk uzuvlar kana bulanmış taşlar dehşetin harflerini dizerken



Felaket tellalları dediler bıkmadan ah o koskoca bilim adamlarına
umursamadıkları haberler aslında ölüm yazacaktı sonrasında

yerden yere vuruyordu acı bir rüzgar gibi uğultulu ses tonunda
yıldızlar ne kadar yakındı elle tutulacak gibi şu alaca bulutlarda



Yerkürenin yüz kilometre kalınlığında bir taş küre değil mi dünya?
kırılıyordu içine çekerken yerküre çatırdayarak asfalt yollarda

çöken binalar kayıp evler kapı numaraları kayıp insanlar yok odasında
elinde lamba geride kalanlar ufacık bir ümit kısık bir ses umduğu anda..


17.480 ölüm,23.780 yaralı,42.902 işyeri hasarlı,505 kişi sakat,133.683 000 bina çöküp,600.000 kişi evsiz kalırken


Şehrimizde fazla ölüm olmadı diye sevinemezdik
bu haberleri dinlerken şimdi...

saliha hanım
yine kayıp sayfalarım işte
şiir kıyısından akan yaşam ile

BİR DAHA YAŞANMASIN DİLEĞİ İLE
KAÇINILMAZ GERÇEĞİ
BU TOPRAKLARIN
TEHLİKE HALA SÜRER ASLINDA
ENSE KÖKÜMÜZDE



1947_2013