Bir şeyler söyleyecek gibiydin bana
Ateşlere bürünmüş vücudum, gelişinin habercisi
Yüzünü göstermeden bir şekilde
Sonlanıyor rüyalarım.
Dün gece sessizce gelmişsin yine
Öldürdüğün her hücremi titreterek
Haberlerini bırakıp bu kaçışların
Devam ediyor…
Nefesini aldığın yerlerin kokusunu bırakıyorsun bana
Bataklık kokusu her yanım,
Büyük göller üzerindeki köprülerinde
Gün doğumundan batışına süren
Tekrarlayan intiharlarını
Azap olsun diye filme çekip
Bırakıp gidiyorsun yastığımın altına
Her sabah her akşam geçişlerinde gösterip
Sahibini arayan flu bakışlarını yem ediyorsun özlemime
Çürümüş ırmağında
Bedenim yem olmuş sadakatine
Her gece, her daim
Korkular içinde bırakıp
Haberlerini bırakıyorsun kapalı zarflarla
Cinayetler işleyip her sabahımda
Uyanıyorum
Öldürdüğüm sensin
Planlı,
İsteyerek,
Pişman olmadan
Bir sonraki cinayetime kadar
Bileyen kinimle.
Sabırlı ol
Yatacağım çürümüş bedenimin yanına
Dolunayın ışıklarını sarıp kollarımla
Gözlerimi göstereceğim bir sabah sana
Giderken tutacağım müebbet cezalı parmağından
Bak diyeceğim…
Bakmadan kaçma her rüyamdan.
Ve göstereceğim sana
Yokluğunda binlerce defa tekrarlanan
Çekim hatalarıyla dolu
Ölümümün güzelliğini…
Bataklık kokusu saracak
Seninde her yanını
Her sabah, her öğle arası, her akşam
Her daim.
Yastığım toprak olduğunda
Benim nihayet bitecek kabuslarım
Gideceğim
Senden önce
Sen herkesten önce duyacaksın
Sessizce...