24
Yorum
15
Beğeni
5,0
Puan
917
Okunma
Deli gönül yorgun güzel elinden
Yeni bir sevgili, göresi değil
Neler çekti neler elin dilinden
Bu sözleri hayra yorası değil
Şu deli yüreğin, azaldı debi
O’da seven gibi, bir aşka tabi
Aşkından del’olan bir köle gibi
Güzele hâl, hatır, sorası değil
Sırılsıklam olsak, tipi de, kar da
Yeniden başlasak, kaldığı yerde
El, ele, göz, göze, bir gül-ü zarda
Vallaha; bir hayal, kurası değil
Kurtulmak zor oldu göz hapisinden
Vaz geçti bu gönül bak hepisinden
Şöyle huzur ile aşk kapısından
İnan ki; sevinip, giresi değil
Nasıl bir endam var, o ne zarafet
Oturuşu sultan, duruş hilafet
Bak seni beğenmiş, dilber-i afet
Sordum da, gönlünü, veresi değil
Özlem çiçek açmış, vefası çile
Gidiyor meçhule, kaderi ile
Visal beklemiyor, istese bile
Son’a, hitamına, eresi değil
Giderken menzile ben adım adım
Almadım güzelden,ben de muradım
Yetmez mi; yandığın,sevdadan dedim
Çektiğim sevdanın, karası değil
Güzelin gönlünde gül olamadım
Gönlünden geçene dil olamadım
Hâr’ında tutuşup kül olamadım
Yandığım o aşkın çırası değil
Ben ki; yüreklere, sevgiler ektim
Hasretten kavrulup yollara baktım
Her gün kahrolmaktan,usandım,bıktım
Şimdi sevdaların, sırası değil
Oysa ki, şarkılar düşmez dilinden
Nağme eksik olmaz sazın telinden
Belli değil mi ki, durum halinden
Lüzumsuz; bir sefa, süresi değil
Sadık DAĞDEVİREN
Aşık LÜZUMSUZ
5.0
100% (18)