4
Yorum
3
Beğeni
5,0
Puan
1223
Okunma

Yetim akşamlarda öksüz yastığa;
Başımı koyduğum taştır geceler…
Dönerim diyerek gittikten sonra;
Yanaktan süzülen yaştır geceler…
Yürek ocağında yanmıyor ateş;
Saatler vefasız takvimler kalleş;
Nazlanıp nazlanıp doğsa da güneş;
Dört mevsim içinde kıştır geceler…
Aynada ömrümün nihayet hali;
Gözlerimden akan keder ahvali;
Peşimden gitmeyen bela misali;
Başımda dolanan kuştur geceler…
Sorduğun soruya yanıt diyerek;
Çektiğim hicrana kanıt diyerek;
Hicran çamurundan anıt diyerek;
Mezara diktiğim taştır geceler…
Kahır sokağının meyhanesinde;
Kadehler diklenir her tanesinde;
Sitem sofrasında dert hanesinde;
Boğazdan geçmeyen aştır geceler…
Kınından çıkmadan sitem silahı;
Medet makamında dillensin ahı;
Hem kör geceleri hem kör sabahı;
Koynumda uyurken hoştur geceler…
Ali ALTINLI – 11/06/2013
Saat: 11:36
5.0
100% (5)