Ruhundan ruhum nurdur siper eder deveran
Anahtarı haydi bul onu açmak istersen
Kumrular yeminlidir sadık bahara seyran
Hazanlı dünyana gül neşe saçmak istersen


Gecelerin güzeldir içinde varsa yıldız
Ruşen mekânından desen desendir yaldız
Ey sare süveyda’dan çıkıyor petek dolu daldız
Aşk muhabbetinden bal akar içmek istersen


Kalp gözünü açıver dünyan güzel olacak
Her an sıratı yaşa uhrevin bak solacak
Nezaket eyle dostum yol cenneti bulacak
Zemzemden tatlıdır dil erdem göçmek istersen

Gani ganisin şimdi ondan bakarlar sana
Bengi degilsin sende inan ne olur bana
Sukut eylersin anda kurtarmaz döner ayna
Kapılar açık imana kul olup geçmek istersen

Dünya ömrün tarlası dikkat et ektiğine
Bir gün gelir biçersin bakarsın çektiğine
Inan kimseler bakmaz göz yaşı döktüğüne
Çekilir uzanan el tutmaz çıkmak istersen

Mezar taşından ismin silinirse sormadan
Bunca zahmeti çektin gerçek dostu görmeden
Gönüllere ebediyen gülistanlar sermeden
Yunusları bence bil ferdi seçmek istersen


Münker ve Nekir soracak imanı var mı diye
Kirâmen Kâtibîmiz yazıyor içi dar mı diye
Cennet mi cehennem mi hangisi yâr mı diye
Beş vakit namaz kıl Hakk’a uçmak istersen


Ayse Kavak


Deveran
Dolaşım, dönme.
Ruşen
Aydın, parlak.
sare
saf, temiz, kalabalık,
Süveyda
Kalbin ortasında var olduğuna inanılan siyah benek.
gani
Zengin, varlıklı
bengi
Sonu olmayan, hep kalacak olan, ölümsüz, ebedî.

MÜNKER-NEKİR
Ölen kimseyi mezarında sorguya çeken ve gerektiğinde onu cezalandıran iki Melek.

Kirâmen Kâtibî ..Amel defterini veren Melek