0
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
691
Okunma
Zamanın içinde birbirini kovalıyor saat tik tak’ları,
Ve hiçbir şiirle kandıramıyorum baharları ..
Bu gece de yoksun..
Suskun fırtınamda dalgalanmıyor saçların ..
Geceye aksetmiş gülüşlerin,
Yıldız yıldız sevişiyor gökyüzü..
Sonra,
Bir özlem saplanıyor yüzümün deltasına..
Ve aklımın puslu vadisinde, kendimi haklıyorum ..
Yorgunum ..
Bu kaçıncı geceden bozma, hayal kuşatması
Ve bu kaçıncı, sen kuşanıp dört yana
Ölümden kaçma çabası ?
Alevli mahsenlerde yakıyorum düşlerimi,
Sen katıyorum tüm ölümlere
Ve cennet kokuyor tüm intiharlar ..
Bir ölü çocuk doğuyor gökyüzünün ay batımında,
Ruhuma yapışan bir yalnızlıkla,
Sendeliyor nefesim ..
Omuzlarıma düşüyor karanlık duvarlar,
Sessiz bir şarkı tırmalıyor kulaklarımı
Kanayan güller bitiyor avuçlarımda,
Bir susuz okyanus oluyor gözlerim..
Yar’sızım, Yarın’sızım ..
Nice hicranlar soluyorum kalbimden,
Yine de kaçamıyorum bu şehirden ..
Sesini sesimde boğup,
Sessizlik örtünüyorum dudaklarımda..
Dursuz duraklardan geçiyorum aklımın kıyısında,
Ellerimde hüzünlerim
Kaç serap akıtıyorum bir gecede yanaklarımdan ..
Yorgunum..
Ustaca çekiyorum acılarımı..
Canım burnumda !
Düş’üme düşme sakın !
Baksana !
Sela’lar yankılanıyor göz bebeklerimde,
Zira; kaç kez öldürdüm
Sana tüm bakma’ları gözlerimde ..
Düş’üme düşme sakın !
- Abdullah Cemek ( Muhammed Safi )