0
Yorum
3
Beğeni
5,0
Puan
1058
Okunma

İntizarım dökülürken zamanın küllerinde
Nasıl da geçmişti gönül mevsimi
Başımda meltemli aşklar eserken
Sen lavanta kokulu eflatun yar
Kalbimde kadife aşk gözlerimde yakamoz
Nasıl da eğlenirdik sahil meyhanesinde
Şarkılar söylerdik hüzzam gecelerde
Zerrin aşklar sürgün ufuklara dağılırken
Yorgun teknelerde rüzgârın şarkısını dinlerdik
Nasıl da öpüşürdük çocuksu sevinçlerimizle
Aşkın sarhoşluğu ruhuma çökmüş
Özlemin keder denizinde boğulmuşum
Yitirmişim ruhumu aşkın meltemlerinde
Yârin okyanus gülüşleri kalbime düşmüş
Nasıl da ağlaşırdık sürgün aşkımıza
Kader firkat mevsimini getirmişti
Ağlayan aşkımız kalbin rıhtımını kuşatmıştı
Gecenin kanserinde rüzgârın çığlıkları
Nasıl da ağlaşmıştık sahil kahvesinde
Kadife aşkın çocuksu gözyaşlarıyla
Yitirmişim kalbimi firkat rıhtımında
Veda edip ayrılırken özlem mevsiminde
Nasıl da savurmuştu kader aşkımızı
İntiharlar kuşanmışım sürgün gülüşlerle
Çocuksu aşkımız kalbin salıncağına takılmış
Sahipsiz gülüşlerim sürgünlük fotoğrafıma düşmüş
Nasıl da dalmıştık yıldızların kadife rüyalarına
Yakamozlar gecenin makberinde küllenirken
Kalbin rıhtımını çocuksu gülüşler kuşatmış
Aşkın bahçeleriyle süslü doruklar
Nasıl da sarılmıştık yanık kalbimizle
Ayın gözyaşları rüyanın kanserinde tütüyordu
5.0
100% (2)