elini tutsam
dünyanın öbür ucuna götürsem benimle gelir misin...

bu koca dağın zirvesinde ateş olup yansam
bir avuç kül olur benimle birlikte savrulur musun..

bekle desem
yamacımda boyun bükmüş menekşeler
beyaz masum papatyalar gibi bekler misin...

ben kara derili deniz olsam bu kasabanın koynunda
deli dalgalarım olurda kayalar misali göğsümü döver misin...

gök yüzün olsam
kırıldığında kapkara bulutlarım
geceleri sayısız yıldır yıldır yıldızım olur musun...

mabedimiz dört duvarın sağır duvarı olsam
illegal sloganmış gibi kocaman harflerle adının yanına adımı

seni seviyorum koca adam diye yazar mısın...

bir garip martı olsam
son nefesimde çığlığım olur arşı titretir misin...

bu kasabanın dar patikaları çamurlu sokakları olsam
üzerime basıp salına salına yürür müsün...

teli kırık uçurtma misali özgürlüğüm
can evimde sol yanımda mahpusluğum olur musun...

üşüsem
sığınacak sımsıcak kucak olurda bağrına basar mısın

senden başka gidilecek yön olmasa
cennetim bilip gelsem kapına beni cennetine alır mısın...

Hasan ODABAŞI