Ben buyum...
Bir yudum kor...
Dönüp arkamı gidemem.
Dilinin kırbacından kaçamam utansam da.
Mesafeler silinir bir solucandan geçmiş gibi;
Seni bana getirir.
Unutamam.

Sözlerim vardı bedenimden büyük.
Masmavi gökler boyunca uçtuğumuz sevişmelerimiz.
Kırılası kafeslerimiz vardı kaçtığımız.
Bir ağaç gölgesi gibi küçük cennetlerimiz...
İkimiz biraraya gelince öfkelerimiz sönerdi,
Ellerimiz birleşir
Gözlerimiz kenetlenirdi.
Kara kargaları severdik biz,
Martıları...
Ama illa da kedileri...

Şiirlerimiz vardı hasretle haykıran...
Minik minik cüceler gibi koşturan aramızda,
Küçük şiirlerimiz vardı.
Altın bir yoldu ayaklarımızın altını öpen
Ve hiç bir söz yoktu ikimizi hatırlatmayan...

Mırıl mırıl mırıldanırdık muhabbet kuşları gibi,
Şarkılar söylerdik.
Zaman susardı gözgöze geldiğimizde,
Aşk konuşurdu.
Bu aşk değilse neydi bilmiyorum.