.........................prensesliğimi çağırdım


Zamanın tesbih taşlarından tevekkülle boyanmak
her zaman mümkün olmasada artakalan kokusunda
özlem dolu rayihasıyla yaşamak keyif veriyor

kafes içine sıkıştırılmış can kuşu
gönül kapısını ağlatır
ki ....
her kalemin mürekkebinden
damla dağlar oluşur
gene kelime olarak yağmurlar dünyamızı

hani .. öteler ötesinden uzaklar şarkısının
yeni bir dünya kurma hikayesi vardır ya
hani ... kimin kalbine dokunacağı belli olmayan
her kelimenin mürekkep damlasını
ay ışığından yağmurlayan özlemi vardır ya
hani ... üzerinde maşallah yazılı,
gönül muskası takmadan
kendi lisanında konuşmanın ,
kelimeleri saklı olan vardır ya

bu dağılmanın dağıtmanın asra yeminidir aslında
ve .. inceliğin asra zarefet tepkisidir
bu .... kalbe dokunuşluğun beyne nakşıdır
gönül kokunuşluğun hikayesidir aslında
ve.. asaletin su yeşili yazılan zehri marıdır
*
birde ... hayranlığın sanatını
zarafetin inceliğini
keşkelere boğulmadan ,
okuyabilen ,yazabilmeli
okutabilen yaşatabilmeli

....gönül gülü
sen yeter ki cennete gir
ben bastığın toprağın olurum sana
.......gayrı ruh canım prensesliğimi verin bana

Gülay GÖKTÜRK

[ italik ] Not: hastalığım sürecin de bana hayat katan can çiçeğim Dr Funda Kaplan Atalaya,aneztecim Güldenizime
nazımı çeken hemşirelerime, kahrımı çeken Nurgülüme ,
sevgili eşime Zekai abime ,canom Nurselime ,
ailem ve gönül dostlarıma sonsuz teşekkürler.