4
Yorum
4
Beğeni
5,0
Puan
1207
Okunma
Elimi göğsüne yasladın
Sevdanı duyurmak için,
Sevdan elime sindi
Sonra yüreğin
Sonra sen
Sonra biz...
Kimse beni sen gibi sevemedi...
İnandığımız değerleri bizimle yeniden yaratmıştık
Günahsız açılan her yaraya göğsün merhem olurdu
Kalp atışını ellerime verdiğinden beri.
Elim yanağına dokununca,
Ayak parmaklarım titrerdi benim.
Güvenmek ne güzelidi,
Dokunmaya, duymaya, yaşamaya...
Gittiğin gün simgesiz bıraktım adımı,
Sıfatını aldım adının önünden hepsi bu,
Eş dost, büyülü bir peri masalının
Hazin sonunu konuşmuyordu,
O masalın hazin kahramanlarına acıyarak bakıyordu,
Yıllarca...
Bilmediler,
Kalp atışını elimde saklağımı,
Yüzündeki parmak izlerimi görmediler,
Bir kere sevince insan gider miydi...
Biz kimseler duymadan,
Zühre ile Tahir’e özenmedik mi?
Razıydım;
Senden kalan sevdayı saklamaya,
Senin başka aşklarda mutluluklarına sevinebilirdim,
Zühre’n kalabilirdim ve kimseye ses etmezdim...
Böyle gitmemiş olmanı dilerdim...
Dizlerimde yaralar açarak
Doyamadığımız bir türküye aç bırakarak
Elimde hala gümbür gümbür atan o göğsünün sesini,
Benden çalarak...
Giderdin yine,ses etmezdim
Anılarda bir kahraman gibi kalarak,
Ayrılığın buruk ama tatlı tadıyla giderdin,
Çok sevmişti beni derdim,
Gülümserdim...
Böyle gitmeseydin...
5.0
100% (6)