10
Yorum
7
Beğeni
5,0
Puan
2147
Okunma

ANNEM
Kaybının üzerinden yirmibir yıl geçti.
Allah yattığı yeri nurla doldursun.
Biz, O’ nun olmadığı zamanlar boyunca çok noksanız.
Anaların en güzeli. akıllı, zeki, yardımsever bir kadın.
Çalışkan, yaratıcı, sevecen, insanı seven ve insan olmayı becerebilenler tarafından da sınırsız sevilen, vazgeçilemez bir dost, komşu, kardeş, akraba.
Bir (Anaç tavuk) gurk anası gibi kanatlarının altında tüm yakınlarını, yarenlerini barındıran sığınılası bir liman.
En önemlisi harika bir eş ve anneanaede.
Esprili, şakacı, aklında cinlikten eser olmayan, hak hukuk kavramını çok iyi bilen, birilerinin hakkına el atmanın en kötü ahlakla ilgili olduğu bilincini taşıyan, kendi hakkını da kimseye yedirmeyen, lafını sözünü bilen, yeri geldiğinde, kavga kaçınılmaz olduğunda hodri meydan diyebilen cengaver bir kadın.
Varlığını en çok özlediğim, yeri asla dolmayan tek sevgili.
İlahi, işine karışmak
Haddimiz değil bilirim
Ancak gidenleri her an
Arıyor daima gözlerim
Madem geldik şu dünyaya
Gitmek asla olmasaydı
mavi, yeşil, sarı, pembe
Çiçekler hiç solmasaydı
Hani insana sevdalı
Varlığım, can ağacım
Yazmakla anlatamadığım
Annem, canım, baş tacım
Yüksek tansiyona mahkum
Yaşadı uzun yıllar
Bunun yarattığı
Daha ne illetler var
Uğradık korktuğumuza
Düştü onulmaz derde
Parkinson adlı illet
Güç koymadı bedende
Hep gözümün önünde
Biçare bakışları
Doktordan umut kesip
Hak’ka yakarışları
Dokuz yüz doksan iki
Bir gece dar nefeste
Kavuştu tanrısına
On üç Haziran gününde
Belki memnun yerinden
Belki özlemiyor bizi
Yanağımda sımsıcak
Yastık yaptığım dizleri
Yaşadığınca sevgi
Saygı dolu yüreği
Herkes için bir mekan
Öpülesi elleri
Ebediyen kalmamış
Sevdiği hiç kimsenin
Acısı hafiflermiş
Kadere baş eğenin
Lakin şu dert sızlatır
Gönlümü çok derinden
Yatıp inlememeli
İnsanlar kederinden
5.0
100% (11)