Kurulur gönüllerde dem be dem camdan saray.
Billur tenli periler gözlerin nazar-gâhı.
Mest eder dudakları bu demde aşk demli çay.
Çölde Leyla’ya benzer Mecnun’a çay siyahı.


Aşk tek hece tek sözcük çayla hem dem daima.
Sözlükler taşıyamaz sinesindeki yükü.
Çayın yaydığı ışık periyi eder ima.
Sükun ile okunur suretindeki öykü.


Ateş cama tutulur cam kollarında erir.
Nazın sırça kolları özler çayı sarmayı.
Usta çayın aşkına cama şekiller verir.
Uhdesinde çay varken bardak andırır ay’ı.


Sanki kuğu süzülür gümüş renkli sularda.
Zarafetin adına ortak olur dem gülü.
Tutkunu çayı görür buğulu uykularda.
Suya değer Leyla’nın ah simsiyah kakülü!


Çayı aşkla demleyin berraktan daha berrak.
İpeksi rüyalara yatsın demlik semaver.
Seher vakti naz ile açsın bir beyaz zambak.
Züleyha’ya yâr olsun Yusuf adlı dilaver.
Ankara, 07.05.2013 İ.K