15
Yorum
9
Beğeni
5,0
Puan
1051
Okunma

duy sesimi
develerim yılgın çölün tozlarından
keçilerim bıkkın patikanın taşlarından
haberin olsun
minare gölgesi bile üşüyor
ayazlı havanın yağmurlarından
çok yazık
nefesi buz tutmuş dünyanın
hani
nerde benim bahar yellerim
uzatmışım güneşe umarsız
onun için yanıktır nasırlı ellerim
tabanlarımdaki kara sudur cabası
biraz mil kokuludur serzenişim
gözbebeğimde saklı ateşin noktası
burnumdaki ağırlıktır şahidim
zira
yakınlarıma uzak diyor pusları
ey vefasızım
sevgiyi ve saygıyı sakın alma diline
yoksa
madara ederim seni cümle aleme
söyle
sen değil misin cefanın diğer adı
sen değil misin hançeri saplayan
sayısını
unuttum sanma sensiz gecelerin
bulutların kahrından
yosun bağlamış kayalardaki ismin
uçuyor kurumuş güllerin yongası
avuçlarını açsan bir an
benden hatıra izleri göreceksin
ne olur bir daha
gülücük atıp geçme bana
yeniden
alevi yükselir hayallerimin
bedenimden önce yorulur kaldırım taşları
gönlüme zehir edersin
yıllar sonra barıştığım rüyaları
28.04.2013-Ahmet BOZTAŞ
5.0
100% (13)