Yar seni çok sevmekten sanma gönlüm yorulur,
Kırk yıldır yorulmadım sevdan bende dün gibi.
Yüreğim seve seve günden güne durulur,
Yıllardır sevgin bende can içinde can gibi.!

Dingin bir nehir misal içim dıştan görünmez,
Dipte var alabora sebebi sır bilinmez.
Bir kara sevda desem inandırıcı gelmez,
Akıp giden nehirde arınırım kum gibi.!

Gibi yazdım diye sen bilirim gücenirsin,
Canımın ta dibinde olduğunu bilirsin.
Hiç çaba sarf etmeden kendini sevdirirsin,
Çabaya gerkekte yok doğuşundan var gibi.!

Zerafetin sadelik gülüşün içten güzel,
Mevlam güzeliğini vermiş geçmişi ezel.
Teninin mis kokusu sana has sana özel,
Kokun ol nebi kokar cennetten bir gül gibi.!

Bin çiçeğin içinden kokunu almışım yar,
Meftunu kesildiğim koku bir tek sende var.
Bir an almasam inan şu dünya başıma dar,
İçtiğim aşk şarabı misk-amberden dem gibi.!

Gören tanıyan bana diyor gül kokuyorsun,
Ruhumu bedenimi sarıp sarmalıyorsun.
Öyle işlemiş kokun kırk yıldır çıkmıyorsun,
Çıkmasıda mümkünsüz tadın tende bal gibi.!

Kadir Mevlam tadından bir an mahrum etmesin,
Ömrümden ömür katsın sensizlik göstermesin.
Kırk yılın üste bana ayrılığı vermesin,
Yolum aydınlatmazsan bu gözlerim kör gibi.!

TİRYAKİ kul gözümün ışığı nur’u sensin,
Sen olmazsan ömrümde bu kul canı neylesin.
Nefes alıyor isem sen sebebi sayemsin,
Bir sen bil birde Allah o sebep bir sır gibi.!

21 Nisan 2013
22.20
İstanbul