20
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1115
Okunma
tebessümle karışık,
gönüllü bir suskunluk bu.
hazanı yok meltemlere sarılan,
eşinip duruyor bazen suskunluğum;
hışırtılı eteklerinde...
iki şehvetli dişiyle aykırı düşlerim var
kavruluyor aşka düşkünlüğümden…
biri şiir tabii ki;
öteki de sen!
billahi söylemem bir daha sevdiğimi,
bu kez,
çok beklersin çooook!
hem söylesem ne olacak ki?
hep aynı terane...
başıma geleceği de bilirim ben!
edebiyat da parçalarım şimdi;
düzerim methiyeleri
damıtırım yüreciğimden,
demler dururum ay ışığında.
sen de dersin ki;
içelim de güzelleşelim,
vay gülüm vaaay!
şimdi istersen;
yalnızlığın sokağından çal beni
can evimde ezgiler söyle…
istersen koy cebine
çocuklar gibi de şen ol
çıkar cebinden oyna benimle,
evir çevir gider sıkıntını…
hayalinle yapış yakama geceleri,
sar/s beni kendime geleyim.
bilmediğin bir kente götüreyim seni;
âşıklar kentinde gondol sefası;
la venezia san rialto,
arya çalsın bir müzisyen;
şarap kadehleri elimizde,
boş ver şarabı bebeğim,
salayım sulara kadehi,
say ki seni içeyim…
diye söylemem.
bu kez kendi kendime söyledim;
içimden!
hidayet dal/Can Sokağı Lambaları