“sevgide güneş gibi ol, dostluk ve kardeşlikte akarsu gibi ol, hataları örtmede gece gibi ol, tevazuda toprak gibi ol, öfkede ölü gibi ol, her ne olursan ol, ya olduğun gibi görün, ya göründüğün gibi ol.” mevlana

)(..

resimler görmezdiler fırçalandıkça güzelleştiğini
gönüller bilmez-diler aşka yandıkça özelleştiğini.. ölümsüzleştiğini..

)(=100001001001100111..





genişliğine astım sabır anahtarını yar

var aynasında buğu yoku seyreyledim berrak

gül harap gülzar harap sürün bülbül sürün melhemin gülsuyu

darıldı yarıldı yardı yar harf kabuğu s-öz içi köz

...




yırttı peçesini gece güne taşındı kusur

dostluk suyunu çekti azar azar gaibe karıştı kardeşlik ırmağı

tevazu avaz avaz fırladı sininden asıldı yıldız yıldız

şeffafiyet terk-i diyar eyledi mütevazı




resmi geçitte cepler çil çil altın

podyumda arz-ı endam elbiseler ki kıvrık gerdan şuh


oyunla mı uslanırsın us oy

bunalırken tepecik önünde sıra dağlar

mazeret devasına mı sarıldın vicdan yarası ey


adaleti yerine koy bre zulüm

yarılır başlar koynunda su kerpiç mi oldun toprak ey




gülün dikenine mi saklandın ey bahar

alem mahv ü perişan

akıl bahçesi viran



denize yok diyen takmışsın aklına yular
dersin inciye katır boncuğu

bil ki gözünün gördüğünce değerin


ki ten gözü kulağı tıkalı pamuk
özüne nasıl erer kabuğunda yiten
vur gürzü egona ellere değil





hey güneş üfleyen söndürürken söner üfleyen








sabiha ) küçüktüfekçi