Mimoza ve Meselci...


Mimoza dendiğinde Meselci'yi, Meselci dendiğinde Mimoza'yı hatırlıyorum. Öyle hakikaten, istikrarlı düşünce sunumunu taktir ediyorum.


Şiiri kıt ilmimle çok irdelemek istemiyorum şimdi. Bir şeyler söylemeliyim fakat, "AŞK" var ise söylenecek söz çoktur ya...Sözüm eksik kalmasın.


Ne kadar büyük bir cesaret.. Aşk diyebilmek, bunu anlatabilmek.. Bununla kendine hâl söyleyebilmek güç bir mevzuu fakat senin için çok zor değil anladığım kadarı ile. Darısı başıma diyelim. Ben yazmadım mı sanki, bir tânesinde sandım ki nefesim yüzülüyor bedenimden.. O kadar etkisiz bıraktı hani..


"Aşk'ın yakıştığı iki gece.."


Esrarlı bir tablo, hâlâ anlamaya çalışıyorum. Aşk iki bedende tek olur yâhut iki hecede.. Bu iki heceye de cesaret edilmemeli daha iddalısı:


"sen aşksın"

anlamına gelen hitaplar var misâl.. Aşk diyebilmek rûh eşine, denedin mi hiç..


Mimoza'ya ya da..


Defterdeki yedi yılı geride bıraktım ve ilk üyelerde Meselci yoktu ama bildiğim ilk zamandan bu yana gayretini taktir ediyorum. Şiir demek yazdığına, şiir diyebilmek aklında okuduğuna, güzeldir.. Yerinde yakalamış olamasak da ısrarlı tavır ile ona ulaşırız.. Nasıl ki bir kızı ilk istemeye gittiğinde vermezler de kırkıncı istemede baba da bıkar da verir ya kızı, o mesele...

Şiir adına çalışmalarının devamını diliyorum.


Dâim olsun azim..


Sevgiler..






**Havin_** tarafından 7/2/2013 3:02:26 PM zamanında düzenlenmiştir.