Hayalimi dürten şevksiz teması
Gözlerin sunduğu ele değişmem
Bedenimi örten renksiz kumaşı
Acemin sunduğu şala değişmem

Gözüme çakarak konulan nabzı
Özüme yakarak sunulan lafzı
Yüzüme bakarak konuşan ağzı
Aşığın sunduğu dile değişmem

Zenginin sorup ta yaktığı kulu
Dinginin durup ta sektiği dalı
Yangının vurup ta yaktığı hali
Benliğin sunduğu hale değişmem

Yıkanı satsa da kattığım deli
Sokanı olsa da tattığım dili
Dikeni batsa da tuttuğum eli
Bülbülün sunduğu güle değişmem

Atide gerilen sarhoş dilleri
Nadide serilen bomboş halleri
Vadide görünen yanlış yolları
Dağların sunduğu yola değişmem

Çalıştıkça akan alın terini
İş yapan işçinin elin kirini
Gönülde kaptığım gülün yerini
Dünyanın sunduğu mala değişmem

Dağ bayır demeden durmadan gezip
Aldığım nefeste havayı sezip
Kırarım küpümü sirkeye kızıp
Yangının sunduğu küle değişmem…

Geçerken köprüyü ayılar dayı
Ne yapsan değişmez aslanın payı
Dost ile içtiğim bir bardak çayı
Ömrümün sunduğu yıla değişmem

Yol yapıp geçtiğim aşkın nehrini
Dünyada çektiğim dostun kahrını
Dostun uzattığı ecel zehrini
Düşmanın sunduğu bala değişmem

09.08.2009
Necati ŞİMŞEK
Ankara