9
Yorum
5
Beğeni
5,0
Puan
1471
Okunma

iki şehrin iki ayrı yakası gibiydik senle
bir boğaz köprüsü yetmiyordu yanyana gelmemiz için..
aynı gökyüzünde ayrı yağmurlar yağıyordu üzerimize
ve ayrı yıldızlardan tutuyorduk dileklerimizi
bir merhaba kadar yakın olduğumuzda
kocaman elvedalar kapı arkasında saklambaç oynuyordu hep..
çok bilinmeyenli denklemlerin sayı doğrusuyken ben
sen hep en çok bilinmeyendin..
hiç bir sonuçta karşılığını bulamıyordu yokluğun..
ne pratiği vardı nede teoride kanıtlanıyordu aşk
bizim test kitaplarımızda
şehirler arası bir yolculuğun
başarısız talebeleri olmak düşüyordu payımıza
senin yokluğun benim varlığıma çarpıyor ister istemez
sana gülümsemek,,
bana hasar tespiti için
bir ömür gerekiyor
göz göre göre gelen kazanın sonunda..
5.0
100% (9)