0
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1511
Okunma

Bir gün çok sevdiğim bir arkadaşım ardı ve yine sevdiği bir arkadaşının Denizli’ye geleceğini,çok iyi anlaşacağımızı düşündüğü için tanışmamı rica etti.30 yaşlarında avukat ve şair bir genç hanımdı.keyifli bir kahve sohbetinin ardından ertesi gün akşam yemeğinde buluşmak üzere sözleştik.Sabah trafik kazsında kaybettik O’nu...
Bunun üzerine bu şiir çıktı ve hayatta tesadüf olmadığına inandığım için,bu karşılaşmadan bir ders çıkarmam gerektiğini düşündüm.O da şu idi " erteleme "...O günden sonra hemen hiçbir şeyi ertelemedim.Yarın son günüm olabilir,o zaman her günüm son günüm gibi yaşanmalı...
ELÂ ‘YA
Hayat mı çok kısa,bana mı öyle geliyor
Dün daha tanışıverdiğin,yarın elveda diyor
Alacağım bir anlık belki bu tesadüften ,
Lâkin gönlüm kabullenmek istemiyor…..
Dur sakın ha,daha gitme,nereye bu acele
Dün birdi bugün iki ,doymadık muhabbete
Latifeyse bu,bilesin yok bende tahammül
Söz verdin bak akşama,icabet şart davete…
Öyle bir gösterip,pir kaybeden kadere
Bekleme benden sessiz sedasız tevekkül…
Bir kere zamanı değil,kaçmak yok erkenden,
Benden önce gitmene yaşın müsait değil
Gülsesim’i üzmek.. hele o hiç mümkün değil
Şiiri öksüz bırakmak sana yakışanı değil
Senin gibi asinin, pes etmek tarzı değil…
Gel şimdi hanım kızlar gibi,başla kaldığın yerden
Büyük sözüne isyan,itikatimizce caiz değil…