5
Yorum
5
Beğeni
5,0
Puan
1500
Okunma

Düşlerimi emanetine bıraktığım ilkindi vaktiydi
Bir lütfün iz düşümü ile tanımıştım seni
Sevilmek ruhumda heyecandı
Kendime ait ne varsa bir gül edası ile göç etmişti
Kaç kez yüreğimi koymuştum ortaya
Kaç kez yola çıkmıştım
Söyleyebilmek için gözlerinde öldüğümü
Unutturmuştun kendimi…
Yankısını yitirmiş uzun bir lal olmuştum
En acısı da sana dokunacak kadar yakınken
El gibi uzağında kalmaktı
Bilirmisin?
Yükü aşk olan divaneye ne denir
Şu garipler mezarlığında yatanlar var ya
Bugünlerde tıpkı onlar gibiyim
Bozkırın şehrinde
Uykusuz uyanıyorum sabahlara
Sen varken bende Yokluğun dert oluyor
Hangi yöne yürürüm
Hangi galip e esir olurum içimdeki yangınla
Uzakta, çok uzakta
Sevdasına ölenlerin anıları yazıldı
Eskitmeden dinledim öyküleri, onlar çok gerilerde kaldı
Aşk beni koynunda bitirirken adım, adım
Gölgende sana tutsak yolcuyum
Bir nefes
Bir beden
Biraz da kırılmış karanfil edasıyla
5.0
100% (6)