Susuzluktan kuruyup ağzım dilim çatlarken,
Bir gül’ün hatırına bin dikene su verdim,
Kara koyun misali tuz bağrımı yakarken,
Deryanın göbeğinden içmeden geçip gittim.!

Gül sevmenin vebali böyle ağırdır dostlar,
Bazen sert bir kayaya bazen dikene toslar.
Gül’sevmek yürek işi sabrı edene rastlar,
Dua niyaz eyleyip sabrımı edip gittim.!

Sabrın sonu selamet şahit oldu bu gözler,
Gerek yokki yemine herşey aslını bekler.
Yaradandan dilenen kabul gördü dilekler,
Her dua’nın sonunda la hevla çekip gittim.!

La hevla çeken kulu korurmuş kadir Mevla,
Her bir şerden saklarmış kem gözlerden ısrarla.
Sıdk ile seven gönlü doldururmuş sevdayla,
Her beş vakit sonrası yar ismi anıp gittim.!

Gülü sevmek beş vakit dua oldu dilimde,
Avuçtaki duamı tasdikledi kalbimde.
Gözlerim huzru buldu o nur yüzlü yarimde,
Her yüzüne bakışta nur’a bürünüp gittim.!

Öyle güzel öyle hoş içtenki bakışları,
Mevlam özenle çizmiş keman gibi kaşları.
Edebinden kızarır gül pembe yanakları,
Rahmetinde yıkanıp yunup durulup gittim.!

TİRYAKİ kul kırk yıldır bu sevdayla arınır,
O sevdali gözlerin cennetinde yıkanır.
Mevlasına hamd eder sevdayla harmanlanır,
Bu ilahi aşk’a ben sabr-la tutunup gittim.!

27Mart 2013
07.28