Bir istanbul’u özlemek,
çok zor geliyor bana,
Bir de Seni özlemek Kamelya..

Sis çöker ya hani
memleketimin dağlarına
ardından ince yağmur damlaları
ve ’kavuşursun’ tesellisi bir gökkuşağı..

Bir gün karşıma çıkarsan,
Sakın bana sorma,
Seni gökkuşağınla mı ?
Yoksa yağmur damlalarıyla mı ?
Beklediğimi..
Ben Seni beklemiyorum ki,
Ben Seni terketmedim ki..

Bir istanbul’u özlemek,
çok zor geliyor bana,
Bir de Seni özlemek Kamelya..

Sahil boyunda yürüyor,
bir pazar sabahı,
Bir kadın eşofmanıyla,
sanırsın bütün beşiktaş uykuda..

Ben o kadını izliyorum,
o yürürken seni andırıyor bana,
Biliyorum sigara içmek zararlı bi şey ama,
Senin gibi içine çekiyor ve bırakıyor..

Trafik desen hangi saat durmuş ki ?
Şehr-i İstanbul’da..
Çarşıdaki eski fırında,
insanlar sıcak ekmek için kuyrukta bekliyor,
Lakin işte gariplik bu ya,
Bir ben alıyorum ekmeğin kokusundaki Sen’i,
Bir de köpeğim Peni..

Bir istanbul’u özlemek,
çok zor geliyor bana,
Bir de Seni özlemek Kamelya..