3
Yorum
2
Beğeni
5,0
Puan
1923
Okunma

Seninle başlar-biter, benim hayat hikâyem;
İlk emelim, ilk arzum, son isteğim, son gâyem;
İki cihan kapısı dudağındaki pâyem;
Varsın, şeydâ bülbülüm, gülü koluna taksın;
Gözlerin gözlerime, yakacak gibi baksın!..
Öyle bir ateşsin ki, mahşer-i kübrâ gibi;
Varlığına muhtâcım, su gibi, hava gibi;
Beni başından savma ’yarın’la, ’sonra’ gibi;
İsterse deryâ-deniz yokuş yukarı aksın;
Gözlerin gözlerime, yakacak gibi baksın!..
Seni görünce titrer, ellerim ayaklarım;
Sevdâ teri taşıyor, şu yorgun yanaklarım;
Gece-gündüz ismini, sayıklar, dudaklarım;
Kalbime aşk mührünü, senin ellerin çaksın;
Gözlerin gözlerime, yakacak gibi baksın!..
Böyle koca sevdâya bu can nasıl dayansın;
Bırak gönül közüne, bırak yüreğim yansın;
Ay değil, yıllar değil, seni tarih kıskansın;
Rabbim’in huzurunda, iki cihanda haksın;
Gözlerin gözlerime, yakacak gibi baksın!..
Sır bilip saklıyorum senden kalan her izi;
Gel ömrümün baharı, gel ömrümün şen yüzü;
Bu, âşığın sana son, son ricası, son sözü;
Dudakların tenime aşkın tâcını taksın;
Gözlerin gözlerime, yakacak gibi baksın!..
Ali ALTINLI
5.0
100% (3)