7
Yorum
9
Beğeni
0,0
Puan
1699
Okunma

BEN HEP SENİ....
Ruhum,
Bakışın kıyamından
El pençe düştüğüm toprak üzre sesleniyorum
Ben senin bedbaht masalın
İster uyu dizlerimde
İster kaç fersah fersah
Boğazında rus ruleti
Tek atımlık nefesim
İster solu ister yut beni
Çığlığın boğmaz
Sâdaklarına küsmüş
Hedefi yitik ok benim
Rüzgar görmüş vurgun yemiş
Gül iken küle dönmüş
Ne sarılır ne vazgeçerim
Yananlar yansın narından
Tandırında yegane is
Alev alev his
Cehenneminin aşığı benim
Senin içinde savrulan kız çocuğuyum ben
Saçlarım hala iki örgülü
Her boğumunda ilmek ilmek gözlerin
Bakışın gölgesi düşse üstümden ölürüm
Akıbeti sen olan bahtı ziyayım
Dilinde aklanmış nuru beyzayım
Ben hiç seni düşünmem
Rüzgar değse kakülüme
Ellerin düşer önce
Savrulurum tünellerinde hiçliğin
Sonra gözlerin, dokuz yön tek kıbleden
Göğümden göğsüme uzanan hançer
Nefesin düşer
Sen susarsan bilirim ki ölürüm
Bağır kız ya da küfret
Ve vazgeçtiğinde adımdan
Yüce makama havale et
Adımı alma diline
İçinden sessizce zikret
Yüreğinden geçmezsem ölürüm
Niyeti sen akıbeti sen olanım
Ben hiç seni düşünmem
Güne açmışım gözümü güneşin bismillahı sensin
Gece mi gelmiş hayr ile
Sokağın siyahı Bismillah’ı sensin
Şu gelen Azrail mi
Şükür senle bitmiş ömür
Bu vefasızın sabrı şükrü
Elhamdülillah’ı sensin…
Ve şükür defnedilmişim yüreğine
Kirpiğim üzre uzanmış dokuz tahta
Kulağımda son dua sensin
Niyeti sen akıbeti sen olanım
Ben hep seni…
Ben hep seni…
NurcaN
Yorum için Nihal Artuner’e montaj için yorduğumuz Mustafa Zorla’ya çok teşekkür ederim
NURCAN A (ASYA(N))
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Sitemiz şairlerinden, ASYA(n)ın BEN HEP SENİ adlı şiirine şiirli/yorum/umdur.
gözlerin vardı senin
namlusunda elâ kurşun
turnalara telli türküler tutturmuştun
okyanus aşırı dolaşırdı sirenlerle sesin
ve her gün batımında
her yürek atımında
buğulanır, buluta dönerdi nefesin...
türkülere sardım seni;
’ateşim var külüm yok
bülbül oldum dilim yok
ben bu aşka düşeli
ağlamadık günüm yok!’
hangi rüzgâr savursa
kâlbime düşer kirpiklerin
gözlerin cehennemimdi
şimdi sensiz dağlara karlar mı yağdı?!
’ Gitme turnam vuracaklar!’
türkülerimi yarım koyacaklar,
gel,
gözlerinde yakalım türküsünü hasretin
dondurur beni bu yalnızlık cehennemi
ecelsiz bir hasret yağmurunda
vakitsiz söner tüten ocaklar...
dökülün anılar dökülün
loş ışığında yalnızlığın
rutubetli ikliminde hasretin
nasıl sökülürse küf paslı demirden;
kâlbime saplı onaltılık çividen sizler de sökülün!
pas düştükçe yas düşer,
düştükçe alnına kakülün
ne anlamı var
cehnennem nârında külün?!
Şaban AKTAŞ
18.03.2013