yangınlardan geçti yelkenliler
sen de geçtin benim kadar

biz de geçtik

geç , hep geçti..

dizeler ışıklı sabahlarda yangın yeri
neresinden başlasak yine kendimize dönüyoruz
burgaçlı yolculuklardan

aşkla selam arasında sıkışan sözcüklerden
birini seç ikimiz için
bir kiraz dalı gibi kalsın beni sende unutmak

sahi
tüm yeşil dallarına dokunmuştun
sözlerin en yüksek burçlarında
ayrılık ne kadar dokunuyorsa yaraya

ben de..

ikindi akşamında kulağımıza çalınan
dalga
güneşin denizde bıraktığı iz

benim unuttuğum şeyler var
hatırlat bana

ateş nasıl sevinirse
ateşten nasıl atlarsa atlar
çiçekten nasıl tutuşursa otlar

öyle..

garip evet garip iç çekişleri yetmiyor
nasıl bağrılırsa bir dağ nasıl aydınlanırsa
sımsıkı sarılmış çocuk bedeni gibi
ayrılıklar

nasıl kavuşursa

mart oluyor bakışlarım.
dert.
sen oluyorsun.

hummalı yolculukların neresinden başlasak
yine kendimize dönüyoruz

bahar dalı gibi




./



Naci Kasapoğlu