1
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
1192
Okunma
Yırtmadan yüzünü pas kızılı
Mavi renkli idi bahçe kapısı..
-ı-
İçine işlese kar yağmur
Güneş alevse pas kızılında n’olur
Sarsılır yıllar rüzgârlarla
Delinir göğüs tahtası
Ölü sesler batar yüreğine
Can çekişir kurumuş mevsimler
Sızlar bahçe kapısı böylesine
Ve penceredeki o kadın;Gözünü kırpmadan bahçe kapısına bakar,
Ağlar sessiz -içine-ağlar
-ıı-
Bahçe kapısı ne zaman görse o kadını
Zapt edemezdi anılarını
İyi kötü yaftası beklenirde
Kronolojik sıralanma beklenmezdi anılardan
Kimi üşür M/arttaki karlardan
Kimi elvan elvan sümbül dağlardan
İlk akan anıyla gevşedi menteşeleri
Mahsum gülümsedi
Kolay sevmişti o hep, ona uzanan elleri
Yıllardan bir gün;
Aylardan mayıstı
Bundan çok emindi.
Yılı kimse sormasın bilemezdi
Zorlardı hep zayıf ezberi
“Genç bir adam titrek elleriyle açmaya çalışmıştı onu.Dışarıda nefessiz kalmıştı da medet bekliyordu sanki bahçeden.Bir hamle yapıp girmişti tam içeriye ve o an ince bir çığlık duyuldu evin sol penceresinden..
Heyecandan titrerken kapı,adam çığlıklarını yutuyordu ve alnından dalga dalga umut akıyordu..Yarı utangaç yarı heyecanlı tavaf ederken adam bahçeyi ,göremedi bahçe kapısı pencereyi gördü mü adamın gözleri”
-ııı-
Sarstı son gelen rüzgâr bahçe kapısını
Belki kuvvetli değildi rüzgâr,o kuvvetsizdi.
Bunu kimse bilemezdi
Gıcırtıları arttı derinden
Arttı..
Arttı..
Uykudan uyanan her bir ses, paslı iğne
Battı masalın mavisine
Son hamle baktı penceredeki kadına
Kadın gözünü kırpmadan bakıyordu -yorgun- bahçe kapısına..
5.0
100% (4)