4
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1058
Okunma
Dördüncü kat on bir no odadayım
Yanaştır gemini pencereme
Açtım!
Gir yelkenlerinle birlikte içeri.
Gönlümde dalgalar
Dudaklarım uçurum ötesi
Yüreğim parça parça
Enkazımın başımda kargalar senfonisi.
Otur masaya kadın!
Egzotik bir hava, meze bulantı
Başım dönüyor
Midem bulanıyor
Miray oldum bu akşam
Tek tesellim umuda astığım kırıntılar .
Nedir bu ayak sesleri
Basma nasırıma kanatsız kelebek
Acı kol geziyor
Ne diyor bu zevzekler
Moloz taş yığınları.
En büyük yığınağım seni beklemek
Dördüncü kat on bir no oda
Garson getir meze arkasından soda
Gitti mi yelkenler,
Git timi gemi
Kalbimi bıraktı mı?
Kalpsiz erkekler bu çağda moda…
Bilmiyor musun?
Getir garson fırdöndü
Deme ulan deme!
Bildiğin kadınlar teker teker öldü
Geride ruju dudağı
Asmolen göğüslerinden pervane parçaları
Bayrak direği değildi, kalçaları
Değildi ağzı, İstanbul boğazı
Tek bildiğim somon balığı.
Geminin direği
Pervaneye cevirdi erkeği
Kadın aşk kelebeği
Sevdana talebeyim
Öğret bana aşk’ı
Ya da aşksızlığı.