ÖMÜRÜMÜN SONBAHARI

Nedendir bilmiyorum bir sıkıntı var bende
Dar geliyor bu dünya can yok san ki bedende
Bir noktaya takılır dalar gider gözlerim
Ruhum avare sanki boşa durur bu tende

Sevda desem olamaz çünkü yaş çoktan geçti
Bu yüreğe o ateş yıllar öncesi düştü
Ayrılık şarabını hemen ardından içti
Aşka tövbeli kalbim âşık olmaz bu demde

Hazan esti gönlümde dengeler alt üst oldu
Huzur arayan kalbim heyhat dert ile doldu
Sevgi ile açan gül sevgisizlikten soldu
Sevilen çekip gitse hal kalır mı sevende
Adana 07.11.2006

Yukarıdaki şiire Sayın Âşık Çepni ağabeyim yorum olarak bir dörtlük yazmış, bende dörtlüğe başka bir dörtlükle yanıt verdim. Sayın çepni tekrar karşılık verdi. Bende devam ettim. bu tarz öyle hoşuma gitti ki sizlerle paylaşmak gereği duydum.
Takdirlerinize...

Âşık Çepni;
Deme öyle Kuruldak; sevdanın yaşı olmaz.
Sevdalık çekenlerin dumansız başı olmaz.
Sevdiği candan özge bir can yoldaşı olmaz.
Meğer canı çekilir sevdalısı gidende.

Mkuruldak;
Yaş elliye gelmişse sevda olsa ne olur
Bu sıklet çekilir mi saçlara ak düşende
Sevdanın havasını bu ciğer nasıl solur
Gönül genç olsa bile beden elli yaşında

Âşık Çepni;
Bazen beden yaşlanır, ruhumuz yoldan azar.
Benim yaşım atmış dört; gönlüm kırlarda gezer.
Has bahçede gezeriz; yaşlı olsak ne yazar?
Bedbinliği bırakıp hayata sarılalım.

Mkuruldak;
Hazan rüzgârı eser yakar yıkar her yanı
Ellide aşkı bulan mekân tutar cihanı
Azrail yakın gezer bekler o da son anı
Kalbe aşk dolsa bile beden elli yaşında