2
Yorum
2
Beğeni
5,0
Puan
1224
Okunma

Mor salkımlı sokağa açılır penceren
kerpiç duvarlarda geçmiş zaman izleri
uyanır, gönül gamzelerinde uyuyan mazin
seyredersin âlemi, âlem içinde…
Dere kenarında unutulmuş bir avuç çocuk
içlerinden biri!
Saçlarında papatyalardan taç, ellerinde kır çiçekleri
suyun billur sesine karışan sudan berrak sesiyle seslenir
hey! Yabancı
önüm arkam sobe…
Sen!
Yüzünde hınzır gülümsemen…
Dut ağacının gölgesinde gönül çelen gençliğin
zihninde pembe hayaller, kırlangıçların seyrinde
Sahi ne vakit,
hayallerimiz göçlerinde uzak iklimlere gittiler
unuttuk!
Sarardı takvimler
soldu penceremizde hercai menekşeler
dingin bir akşamüstü oldu ömür
ağır aksak adımlarla ruh güze revan…
“O köy bizim köyümüzdür”
A.İlayda Beydemir
5.0
100% (2)