24
Yorum
30
Beğeni
0,0
Puan
3753
Okunma

Tohumunu kim saçıyor âleme?
Haz doyuran gülde buldum izini
Varlığındır, eşik-i uz ölüme!
Giz çağıran ilde buldum izini.
Kimyan nedir, taştan kalbi eritir
Sırlı havan buzdan ateş kürütür
Kutsal davan ölümlere yürütür
Yüz ağartan salda buldum izini.
Has kulların, zırhım diye kuşanır
Aşk uğruna lâl rengine boyanır
İçer şerbet, gül köşküne dayanır
Göz buğlayan hâlde buldum izini.
Bakışlar ki, menziline girince
Yürekler ki, mürekkebin sorunca
Duygular ki, ocağına varınca
İz çığıran lalda buldum izini.
Gör diyorlar, göze vuran ferin mi?
Yor diyorlar, yüzü saran nurun mu?
Sor diyorlar, öze varan nârın mı?
Töz soğuran balda buldum izini!
Arı kusar çiçeklerden peteğe
Ana beler göz nuruyla yatağa
Âşık derer ahvâlini otağa
Saz eğiren telde buldum izini.
Gün değilsin, his çölüne doğmazsın
Rahmet desem, her toprağa yağmazsın
Kelâm etsem bir tabire sığmazsın
Köz göğerten çölde buldum izini.
Gül yetiren boz toprağın dalında
Kâinatın günışığı gölünde
Şu âlemin yedi iklim falında
Öz yoğuran elde buldum izini!
İhtirasın belgin ateş pâresi
Adı sevdâ: Aşkın milyon karesi
Erdemoğlu söze kesmiş hâresi
Söz doğuran dilde buldum izini.
07.06.2006
Salih ERDEM