1
Yorum
2
Beğeni
5,0
Puan
1380
Okunma

bir kahvelik vaktim kaldı sabahın köründe sana
örtüyorum serin yalnızlıklarımı
payıma düşen hasretlerle...
bedenimi uyutmak istiyor gözlerim
bulutlar gözlerini açmadan önce,
satır aralarına yazılıyor sustuklarım...
intihar ederken kuru yapraklar
içimden dökülemeyen sözlere ve kaleme
öğretmenlik yapılmıyormuş meğer...
yazamadıklarım yüzünden
şiirlerde alacaklı artık benden
kırıklarla dolu zaman
alçıya alınamayan ve sızlayan...
gülüyorum şimdi kendime
yokluğunu bile sahiplenişime,
bir gün geliş yolunu bulursan eğer
davet falan beklemeden gel...
umutlar ekiyorum yine içime
çifte pencereli hücremde;
bulutlara yıldızlar asıyorum
akan sulara adını yazıyorum,
martıları koparırken göklerden
iki damla yaş akıtıyorum tenimden...
hayatın ziline basıyorum
yanan mum misali eriyorum
bahçende ki yasemenleri bile kıskanıyorum
bu satırları da böyle bitiriyorum
çünkü özleminle mürekkepleri ağlatıyorum...
kapına siyah gül bırakıyorum
alırmısın bilmiyorum...
Sibel Bozbay
5.0
100% (3)